الترغيب
في المباضعة
27- Kişiyi Helaliyle
ilişkiye Girmesine Teşvik Etmek
أخبرنا محمد
بن المثنى قال
نا أبو عامر
قال نا علي عن
يحيى عن زيد
بن سلام عن
أبي سلام قال
قال أبو ذر
قال كأن يعني
النبي صلى
الله عليه وسلم
إن على كل نفس
كل يوم طلعت
فيه الشمس
صدقة منه على
نفسه قلت يا
رسول الله من
أين أتصدق وليس
لنا أموال قال
أوليس من
أبواب الصدقة
التكبير
والحمد لله
وسبحان الله
وتستغفر الله
وتأمر
بالمعروف
وتنهى عن
المنكر وتعزل
الشوكة عن
طريق
المسلمين
والعظم
والحجر وتهدي
الأعمى وتدل
المستدل على
حاجة الله قد
علمت مكانها
وترفع بشدة
ذراعيك مع
الضعيف كل ذلك
من أبواب
الصدقة منك
على نفسك ولك
في جماعك
زوجتك أجر قلت
كيف يكون لي
الأجر في
شهوتي قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أرأيت لو
كان لك ولد
فأدرك ورجوت
خيره ثم مات
أكنت تحتسبه
قال نعم قال
فأنت خلقته
قال بل الله
خلقه قال فأنت
هديته قال بل
الله هداه قال
فأنت كنت
ترزقه قال بل
الله رزقه قال
كذلك فضعه في
حلاله وجنبه
حرامه فإن شاء
الله أحياه
وإن شاء أماته
ولك أجر
[-: 8978 :-] Ebu Zer anlatıyor: Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kişinin üstüne her gün güneş
doğduğunda o gün herkesin kendi canı için bir sadaka vardır" deyince:
"Ey Allah'ın
Resulü! Malımız yok ki, nereden sadaka verelim?" dedim. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Tekbfr getirmek, Allah'a hamd etmek,
Allah'ı her kötülükten ve eksik sıfatlardan tenzih etmek, Allah'a istiğfar
etmek, iyiliği emredip kötülükten nehyetmek, Müslümanların yolundan dikenleri,
kemikleri ve taşları kaldırmak, ama birine yardımcı olmak, ihtiyacı olam,
ihtiyacının nerede olduğunu biliyorsan onu oraya göndermek ve zayıf kişiyi
ellerinin gücüyle kaldırmak sadakalardan değil midir? Bütün bunlar nefsin için
sadakadır. Hatta hanımın ile ilişkide bile sevap vardır" buyurdu. Ben:
"Nasıl olur da kendi şehvetimi gidermemde sevap olur?" dediğimde,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
"Eğer senin bir
çocuğun olsaydı ve bu çocuk büyüyüp sana faydalı olmasını umduğun sırada
ölseydi sen sevabını Allah'tan bekleyecek miydin?" dedi. Ben de:
"Evet" diye karşılık verince: "Onu sen mi yarattın?" diye
sordu. Ben de: "Hayır! Onu Allah yarattı" dedim. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ona sen mi hidayet verdin?" deyince:
"Hayır! Allah hidayet verdi" dedim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem):
"Ona rızkını veren
sen misin?" deyince de: "Hayır! Onun rızkını Allah verdi"
karşılığını verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
"Onu bu şekilde helaline koy ve haramdan sakındır. Eğer Allah dilerse onu
yaşatır, dilerse öldürür. Ecir de senindir" buyurdu.
Tuhfe: 11985
Diğer tahric: Hadisi
Beyhaki, eı-Adab (s. 92-93) ve Ahmed, Müsned (21484) rivayet etmişlerdir.
أخبرنا أحمد
بن سليمان قال
نا يزيد قال
أنا هشام عن
واصل مولى أبي
عيينة عن يحيى
بن عقيل عن يحيى
بن يعمر عن
أبي ذر عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال يصبح
على سلامى بن
آدم كل يوم
صدقة ثم قال
إماطتك الأذى
عن الطريق
صدقة وتسليمك
على الناس
صدقة وأمرك
بالمعروف
صدقة ونهيك عن
المنكر صدقة ومباضعتك
أهلك صدقة
قلنا يا رسول
الله أيقضي الرجل
شهوته وتكون
له صدقة قال
نعم أرأيت لو
جعل تلك
الشهوة مما
حرم الله عليه
ألم يكن عليه
وزرا قلنا بلى
قال فإنه إذا
جعلها فيما أحل
الله له فهي
صدقة قال وذكر
أشياء صدقة ثم
قال يجزئ من
ذلك كله ركعتا
الضحى
[-: 8979 :-] Ebu Zer'in naklettiğine
göre, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her gün salim bir şekilde
sabahlayan her insanoğlunun sadaka vermesi lazımdır" buyurdu. Sonra:
"Eza verici şeyi yoldan kaldırman sadakadır. İnsanlara selam vermen
sadakadır. İyiliği emretmen sadakadır. Kötülükten yasaklaman sadakadır. Hanımın
ile birleşmen sadakadır" buyurdu. Biz de:
"Ey Allah'ın
Resulü! Kişinin şehvetini gidermesi kendine sadaka mı olur?" deyince:
"Evet! Eğer kişi şehvetini Allah'ın haram kıldığı bir şekilde giderseydi
günah işlemiş olmayacak mıydı?" diye sordu. Biz de: "Evet"
cevabını verince, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Eğer kişi
şehvetini Allah'ın helal kıldığı bir şekilde giderirse o, kendisi için
sadakadır" buyurdu. Başka şeylerin de sadaka olduğunu zikretti. Sonra:
"İki rekat kuşluk namazı kılmak, bütün bu sadakalara mukabildir"
buyurdu.
Tuhfe: 11928
Diğer tahric: Hadisi
Buhari, el-Edebu'l-Müfred (227), Müslim (720), Ebu Davud (1285, 1286, 5243,
5244) ve Ahmed, Müsned (21496) rivayet etmişlerdir.